SİNİR SİSTEMİNİN  BİYOLOJİK RİTMİ VE RUHSAL YANSIMALARI

Durağanlık (bırakmış, bezmiş) ve devinim( huzursuz, gergin) arasında ara ara dingin ve iyi hissetmek… İnsan olmanın getirdiği bir silsile… 

Pek çoğumuz benzer anları sıklıkla deneyimliyoruz. Hayat aslında bir var olma ve hayatta kalma çabası üzerine kurulmuştur. Bu çaba azalmaya başladığında, bezmiş, bıkmış, tükenmiş  gibi hissederiz. Sinir sistemimiz ise gittikçe yavaşlama ve olası risklere karşı minimal enerjiyle idame etme moduna geçer. Bu minimal enerjiyle idame etme hali yaşam döngümüzün ne kadarına tekabül ediyorsa o kadar kopuk, uzak ve mutsuz hissederiz. Sistemi aktive edecek enerjiyi keşfedip aktive ettiğimizde ise yine dingin ve iyi hissedebiliriz. Tersinden baktığımızda devamlı huzursuz, gergin, korkmuş, sinirli ve tetikte olma hali ise sinir sistemimizin aşırı uyarılmışlık halidir. Bu durumda ise tehlike algılayan sinir sistemi maksimum kapasite ile çalışmaya başlar. Sinir sisteminin bu aşırı uyarılmışlık hali kişiyi huzursuz, kaygılı veya öfkeli hale getirir. Bizi çökmüş ya da aşırı uyarılmış hale iten tetikleyicileri anlayıp farkettiğimizde dingin ve iyi hissettiğimiz durumlara geçiş becerilerimizi geliştirebiliriz. Bir sorunu gerçekten anlar ve fark edersek değişime giden yolun taşlarını döşeyebiliriz.